Kendisi Kadar Kokusu da Güzel Çiçekler
Çiçekçiliğin tarihi 1900’lere kadar uzanmaktadır. Bu tarih ne kadar da yakın bir tarih, insanlar bu tarihten önce neden çiçekçilik yapmamış merak ediyor insan. Hiçte küçümsenmeyecek bir meslek, Tarihimize baktığımızda Osmanlıda bahçe çiçekçiliği ve süs bitkileri bilim dalı olarak görülmekte, ülkemizdeki değeri ve önemi görüldüğü gibi çok büyük.
Çiçekçilik hiçte kolay olmasa gerek. Düşünsenize çiçekler bir canlı ve her canlıda olduğu gibi duygularınızdan ve onlara karşı yaklaşımınızdan etkileniliyor bu yüzden onlara çocuğunuz gibi bakmalı ve özen göstermeniz gerekiyor. Ama bunca emeğinizin karşılığında boy verip serpildiğinde işte o bütün çekilen cefa unutulup gider, böylesi huzurlu ve keyifli bir mesleği kim olsun istemez ki?
Diğer işlerin yanı sıra hiçte stresli görünmüyor. Her gün dükkânınızı huzurlu bir yere açtığınızı düşünsenize ne kadar büyük bir hazdır. Sizin yetiştirdiğiniz ve büyüttüğünüz çiçekler kim bilir kaç kişinin barışmasına ya da kaç kişiye yeni adımlar atarken şahit olacaktır. İnsanların sizin yetiştirdiğiniz çiçeklerle mutlu olması çok keyifli olsa gerek. Herkeste çiçekçi olamaz. Bu iş ticaret işi değil, gönül işi olmalı ilk önce çiçekleri sevmek onların dilinden anlamak gerekir. Sırf para kazanayım diye bu işi yapanlarda var ama üniversite okuduğu halde kendi mesleğini yapmayıp çiçeklerin o büyülü dünyasına kendini kaptırıp diplomasını çöpe atarak gönülden hissederek bu işi yapanlar da var.
Sizce hangisinin çiçekleri daha sevgiyle büyütülmüş? Hangisi gerçekten çiçekçi? Tabi ki bu işi gönülden severek yapan insanlar ancak çiçekçi kategorisine girebilir. Çünkü onlar çiçeklerini para karşılığında değil bir sıcak tebessüme satıyorlar. Cebimdeki parayı artırmaktansa insanların yüzündeki tebessümü görmek daha zenginlik vericidir. Bu yüzden eğer gerçekten sizde çiçeklerin o eşsiz dünyasına âşıksanız ve her gün dükkânınızı mis kokulu o huzura açmak istiyorsanız buyurun çiçekçi olun efendim.
Yorum Yok